Orthorexia: Sağlıklı Yemek Yeme Takıntısı
Sağlıklı yemek yeme takıntısı, yani orthorexia kesinlikle zararlıdır. Yediklerinin sağlıklı olduğuna hastalık derecesinde kafayı takanlar, her lokmada kalori sayanlar, bir gün önce aşırı yemek yediği için takip eden günlerde kendine diyet eziyeti yapanlar, bedenlerine bir fayda sağlamadıkları gibi, zihinsel olarak da hasta olurlar. Makarnanın yanında ekmek yiyip yanında diyet kola içenler için orthorexia tanımını kullanabiliriz. Bu karışık ve çelişkili düşünceler yanlış düşünce ve inanç tutunmalarından sonra ortaya çıkar. Bu hastalığın temelinde düşünce karmaşası yatmaktadır.
Diyet Döngüsü
Aneroksia ve bulumianın başlangıç noktasıdır. Diyet yapmaya başlayan kişi üç beş kilo verse de diyeti bıraktığında bir süre Boy Kilo Endeksi sonra beş on kilo alır. Tekrar diyete başlayarak kilo vermeye çalışır. Evet, yine üç beş kilo verebilir ama diyet bırakıldığında on, yirmi kilo alınır ve bu böyle devam eder. Kişi zaman içersinde farkında olmadan bir döngünün içersine girmiş ve kilo almış olur. Döngüde bilinç üstündeki irade ile bilinçaltındaki inançlar bir süre bastırıldığından kısa süreli kilo kaybı yaşanır. Bilinçaltındaki inançlar kişinin iradesini kırınca da tekrar fazla kilo alınır.
Anoreksiya Nervoza
Diyet saplantısının uç halidir, neredeyse hiçbir şey yememe durumudur. Kişi yediği her şeyin kiloya dönüştüğünü düşünür. Yeme bozukluğu sendromu olan anoreksiya nevrozayemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluktur. Kişi aynaya baktığında kendini kilolu görür, bilinçaltındaki görüntüsünü oluşturan resimlerde fazla kilolar vardır. Bedeninin imajı yerine zihninde oluşturduğu resme inanır. Anoreksiya, altında duygusal bozukluk yatan, yemek yeme korkusudur. Bu sorunun temelinde düşünce yatar, kişi yemek yediğinde kilo alacağı düşüncesine inanarak bu düşünceyi güçlendirmiştir. Bunun temelinde sosyal hayatta hissedilen baskı, kendine güvensizlik, özsaygıyı yitirmek ve büyümenin getirdiği düşünceler yatmaktadır. Özellikle ergenlik çağındaki kızlar âdet görmeye başlayıp vücudu kadınsı bir şekil almaya başladığında, vücutları üzerindeki kontrollerini kaybettiklerini düşünebilirler. Aç kalarak, zamanı geri çevirmeye ve kontrolü yeniden ele almaya çalışırlar. Aile, okul, iş, veya duygusal konularda çöküntü Hızlı Kilo Verme yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yemek yerse bunu vücuttan hemen çıkarır.
Bulimiya Nervoza
Bulimiya nervoza, aşırı yemek yemeyi takip eden, kusma, oruç tutma, çok miktarda ishale sebebiyet verecek müshil kullanma, çok fazla egzersiz yapma gibi uygunsuz kilo kontrol metotlarının kullanımı sonucu yıkıcı düşünce ve inançların oluşmasının bir sonucudur. Bulimik kişiler, aşırı yemek yedikten sonra utanç ve iğrenme duyguları içinde kilo kontrolünü gizlice yapar. Yediklerini çıkarttıktan sonra utanç ya da iğrenme duygusu geçer, rahatlarlar. Ancak kilo almaktan çok korkarlar, kilo vermek isterler ya da bedenlerini kesinlikle sevmezler, bedenlerinden memnun değillerdir. Bu hal, çevresel etken, düşünce, duygu, bedene olan yıkıcı inançtan kaynaklanır. Kişinin vücuduyla alakalı tatminsizliği ve bedenin şekli ve yapısına dair aşırı endişeleri de bulimiayı başlatabilmektedir. Bulimik kişilerin özgüveni genellikle düşüktür ve aşırı kilolu olmaktan çok korkmaktadırlar.
Hiçbir İlaç Zayıflatmaz
Hiçbir ilaç ya da hap seni zayıflatamaz. Çünkü hiçbir hapta bilinci tekrardan yapılandırabilecek bir madde yoktur. Fazla kilolar bilinç değişimi ve bilinçteki natürel denge ayarlarının bozulması sonucu ortaya çıkar.
Şöyle düşünelim, yan etkisi yoğun bir hap aldın ve otomobil kullanmak istiyorsun. Sence bu mümkün müdür? Şoförlük kişinin bilincine eğitim ve veri yüklemesini gerektirir. Bilincin kilo yapan inançları telkin yolu ile kabullenmekten kaynaklanmaktadır. Otomobil kullanmayı öğrenirken, yanlış Zayıflama Yöntemleri inançlar oluşturan şoförün kaza yapması karşısında al şu hapı iç bir daha kaza yapmayacaksın demekle bu hap seni zayıflatacak demek arasında ne fark vardır? Çözüm bilincin tekrardan yapılanması ile mümkündür. Bilincin yeniden şekillenmesi ancak ses, ışık ve enerji ilaçlarıyla mümkündür.
Gençler arasında Ecstasy hapının zayıflattığı inancı yaygındır. Uyuşturucu tacirleri Ecstasy içine floramin karıştırarak elde ettikleri hapı satarak gençlerin umutları üzerinden para kazanır. Ectasy’nin yan etkilerinden bir tanesi de aşırı su kaybıdır. Su kaybeden kişi zayıfladığına inanır. Hapı bıraktığında tekrar kilo alır, bu da hapı kullanma inancını güçlendirerek onu bağımlı yapar. Birçok popüler zayıflama hapı Tarım Bakanlığı tarafından onaylandıkları iddiasıyla satılıyor. Bunların içerisinde sibutramin veya efedrin vardır. Haplar yüksek dozda kullanıldığında bedene zarar verir ve hatta ölümlere neden olur. Sibutramin daha önce reçeteyle satılan bir zayıflama ilacıydı. Kalp, beyin ve diğer organlara verebileceği zararlar nedeniyle hemen hemen her ülkede üretimi ve satışı yasaklandı. Doktorunun onaylamadığı bir ilacı ya da hapı, internetten ya da sokak satıcılarından alıp kullanmamanı tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder